Hükümeti Aliyyemizin bu başarılarının birazdan bahsedeceğim Yunanistan ile olan sorunlar konusunda da devam etmesini temenni ediyorum. Bu çerçevede, Batı Trakya’daki durum ve işgal altında olan Ege adalarımız ile ilgili değerlendirmelerde bulunacağım. Batı Trakya’daki duruma değinmeden önce bu bölgenin yakın tarihini hafızalarınıza derc etmek isterim. Tarihte İlk Türk Cumhuriyeti olan Batı Trakya Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşu, Osmanlı Devleti’nin Balkanlar’da yaptığı son önemli siyasi hamlesi olmuştur” dedi.
SADIK AHMET BATI TRAKYA’NIN UNUTULMAZ İSMİ OLMUŞTUR
İlerleyen yıllarda bu kutlu devletin bizlere emaneti olan, Yunanistan’da yaşayan Evlad-ı Fatihan topraklarının kamulaştırılarak ellerinden alınmaya çalışıldığına vurgu yapan Akalın açıklamasına şöyle devam etti:“Lozan Antlaşmasındaki azınlık hükümleri yok sayılarak binlerce Batı Trakyalı müslüman Türk zulme uğratılmıştır. Şimdi bu bölgenin yetiştirdiği ve hayatını Batı Trakya Türklerinin haklarını dünyaya anlatmak için adamış Dr. Sadık Ahmet’ten bahsetmek istiyorum. Dr. Sadık Ahmet; 26 Ocak 1990 tarihinde Batı Trakya Türklerine TÜRK diye hitap etmesi sebebiyle hapis cezasına çarptırılmış, Seçilmiş olduğu halde milletvekilliği iptal edilmiş, Hakkında sayısız dava açılmış, Ölüm tehditleriyle süren fakat bu tehditleri haklı davasında birer rütbe olarak gören bir yaşam sürdürmüştür. Hiçbir zaman yılmamış davasını her platformda haykırmıştır. Dr. Sadık Ahmet 24 Temmuz 1995 ’te Lozan Antlaşmasının 72. Yıl dönümünde şüpheli bir trafik kazası sonucu hayatını kaybetmiştir.
Batı Trakya Türklerinin karşılaştığı en büyük sorun, kişi hak ve özgürlüklerine karşı yapılan baskılar ve haksız uygulamalardır. Özellikle her yıl Dr. Sadık Ahmet’in ölüm yıl dönümü vesilesiyle veya Yunanistan ile oluşan gerginlikler esnasında Batı Trakya Türklerinin hakları Devlet ricali tarafından gündeme getirilir, milliyetçi söylemler en üst perdeden konuşulur ve hiçbir somut girişim yapılmaksızın unutulur. Yakın bir tarihten örnek vermek gerekirse Sayın Cumhurbaşkanımız 2017 yılında Yunanistan’a yaptığı bir ziyaret sırasında ‘’ Batı Trakya’daki müftü sorununa dikkat çekerek müftü seçiminin yapılmayarak atanmasını eleştirmiştir. ’Müslümanların inançlarını Lozan’a göre yaşayamadıklarını belirterek nasıl olur da Lozan’ın uygulamada olduğu söylüyorsunuz’’ dedi.